literature

II - fal.

Deviation Actions

little-susu's avatar
By
Published:
561 Views

Literature Text

Tiril tiril beyaz elbisesiyle karanlığın içinde duruyordu k.h.k yüzünde her zamanki ifadesiz-ifadeyle.
Kentin bütün uğursuz ruhları sarı-kırmızı ışıklı caddelere pike yaparak düzenli bir kaos yaratıyorlardı.
-ok-si-mo-ron-

Arabaların vızır vızır geçtiği caddenin pek de kenarında olmayan kadın aniden ürperdi.
Düzgün bir şekilde yalpalıyarak hızla gelip geçen arabalara yaklaşıyordu.
Düşünmeye çalışıyordu, ama damarlarındaki alkol beynini düşünmemeye itiyordu.
En azından, mantıklı bir şeyler düşünmemeye.
Sağ elini sımsıkı yumruk yapmıştı.
Az biraz bir şeylerin farkında olacak durumda olsa, tırnaklarının avcunu kanattığını farkedebilirdi.
Farketmedi.

Değme nihilistlere taş çıkartacak denli "hiç"ci bir tavırla aniden fırladı yolun ortasına.
Gözleri kapalı ilerledi, bir filmde, insanların şanslarını ölçmek için yaptığı şekilde.
Filmde olsa, şanslı olduğuna inanırlardı ama o yolun öbür tarafında "şanssızlığına" küfrederken açtı gözlerini.
Yanından geçen arabalardan biri yavaşladı.
Salyalı ağızlar şehvet ve sarhoşluk kokan laflar ettiler.
Normalde olsa küfrederdi.
Sustu ve yürüdü, araba ve içindekilerse hayal kırıklığı içinde uzaklaştılar.

Ara sokaklardan birine girdi.
Yokuşu tırmanmaya başladı.
Başı önde, şuursuzca yürüyordu.
Ağaçlarla dolu, rüzgarı bir başka esen sokakta buldu kendini, o upuzun sokakta.
Delirtici düşünceler kapladı beynini.
Kafasını kaldırıp pencereye baktı, kızıl ışıkta oynaşan gölegeleri gördü işte tam o anda.
Buram buram şehvet yayılan gölegelere baktı birkaç saniye kadar.
Gölgeler gölge olmuştu o birkaç saniye sonunda.

Tam önündeki bahçe duvarına oturdu, bir sigara yaktı.
O sırada sıkısıkıya tuttuğu sağ avcu açıldı.
Hiç canı acımadı kızıl avcunun pıhtılaşmış uyuşukluğunda.
Minik bir kağıt düştü o anda yere.
Eğildi, eline aldı kağıdı.
Sakızdan çıkan faldı.

O aptal sakızdan çıkan ve aptal gibi günlerdir sakladığı aptal kağıdı aldı yerden ve üzerindeki aptal fala baktı.

Fala baktı,
cama baktı.

Fala baktı.

Türk filmlerindeki o klişe "acı fren" sesiyle irkildi tüm sokak.
"Acı fren" sesi, uğursuz ruhlarla dolu kentte yanlılanarak tüm caddeleri, sokakları, evleri, kulakları, bedenleri dolaştı.

Fal kağıdı uçtu.
Fal kağıdı uçtu ve kızıl gölgeli şehvet penceresinin kenarına usulcacık kondu.
-bazen,
keşke bir vitrin camından içeri yürüsem,
keskin cam kırıklarıbeni şeritler halinde kesse de
hislerimle görünüşüm aynı olsa diye dua ederdim.-
e.w.
© 2006 - 2024 little-susu
Comments9
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In
TURQUE's avatar
"Gölgeler gölge olmuştu o birkaç saniye sonunda." yı düşünürken sonunda ürpererek ayıldım..kendimi satırlarında buldum bir süreliğine..ellerine sağlık...